“Allah’ın yardımı ve zafer geldiğinde Ve insanların Allah’ın dinine dalga dalga girdiklerini gördüğünde
Rabbinin sınırsız şanını yücelt; O’na hamd et
Ve O’ndan mağfiret dile; Çünkü O, her zaman tövbeleri kabul edendir”

Allah Zülcelal Hazretleri Nasr Suresinde bir uyarı yapmaktadır. Uyarı ile izlenecek yol da verilmiştir.
Zafer size verildiği zaman. Hatta insanları teker teker değil. Fevç fevç Hakkın dinine girdiğini gördüğünde
Bunu kendinden bilme Bunu sana lutfettiği için Rabbinin şanını yücelt;O’na hamd et..O’ndan mağfiret dile, Tövbe et..

Yenildin de mi tövbe et diyor Veya bir hata işledin de mi tövbe et diyor Ya da tövbeyi hatırlatıyor..
Aslında burada zaferi sana veren Rabbin, Sana gerçek adresi hatırlatıyor..

İnsanız, nice hedefler koyarız,Peşinden koşarız,Arzularız, Rüyalarımıza girer, gece uyku tutmaz bazen..
Neler düşünürüz neler..Sınavlara gireriz,diplomalar alırız,Ünvanlar alırız..
Müdür oluruz, uzman oluruz,müfettiş,kaymakam,Patron oluruz..
Milletin tv lerde gördükleriyle yemekler yeriz, Kocaman adamlar oluruz..
Öyle başarılı adamlar oluruz ki, Köyden, memleketten adamlar ararlar
Kendilerini tanıtır,gurur duyduklarını söylerler,“Ceket önü ilik” adamı oluruz..
Adımız anıldığında saygı duruşuna geçilir..Neler hayal ederiz,neler..Çok çalışırız, gece gündüz çalışırız..
Durmadan o hedefe yürüyeceğimize and içeriz..Vakit gelir, o hedef artık hedef olmaktan çıkmış
Tüm hayaller gerçekleşmiştir,Yani zafer kazanılmıştır..
İşte tam bu noktada Nasr bizim yardımımıza koşmaktadır..
Aman Kendi fani olan gücünden bilme bu olanları
Sana verilen bu fetihleri üstün ‘satranç tahtası zekandan’ bilme
Yoldan çıkma Nasıl ki, zafer gelene kadar Rabbin kapısından ayrılmazdın
Nasıl ki, geceler Rabbine niyazda bulunurdun, Göz yaşı akıtırdın.. Nasıl ki, adaklar adardın..
Bilirdin zaferlerin O’nun katından geldiğini ve O’ndan isterdin.. Nasıl ki, kırk bir Yasinler,
Okunmuş pirinçler, Hacı dedeler,nineler senin için mesai yapmıştı..
Zafer geldiğinde,hedefler gerçekleştiğinde duruşunu bozma..
Hoş, Rabbin senin kim olduğunu bilmiyor değil, biliyor.. Ama dikkat et, zafer senin imtihanın olmasın..
Zafer senin hüsranın olmasın..

Bu toprakların insanları son asırda çok zaferler düşledi..Çok ıstırap çekti..
Sırtına çok kambur eklendi, Eklendikçe bakış açısı daraldı, Daraldıkça hedef küçülttü..
Çok çekti insanımız çok.. Her siyasi sofranın mezesi oldu kamburu..
Bu kamburdan kurtulacaktı..Ne yapıp edip kurtulacaktı.

Ezanı susturuldu, Çok öfkelendi..Yıllarca saman tadı bile alamadı minarelerden..
Boynunu büktü..Hedef koydu kendine, bu zulümden kurtulacağım dedi..

Kitabını okumak yasaklandı, Ev baskınları yaygınlaştı,Üç kişi bir evde toplansalar
Rablerini ansalar..Buna bile müsaade alamadılar..Baskı yediler, şevklerini askıya aldılar..
İçlerinden yiğit adamlar çıktı..Nesil Kitabı unutmasın diye,Hiçbir zorlama onları yıldırmasın diye
Mücadele filizi boy versin diye,Varını yoğunu tren biletlerine harcayıp,Vagonları öğrencilerle doldurup
Haydarpaşa – Gebze Hattında git-gel yapıp,O Kitabı ezberlettiler..Kimsenin ruhu bile duymadı..
Kırbaçlar, kurulan hayallerin tuğlasıydı,O mücadele yıllarında kimse yılmadı,Yolundan da şaşmadı..

Türbanı yasaklandı bu milletin,Okullarına giremedi,Bir yabancı muamelesi gördü
İkinci sınıf, üçüncü getto..Yine bir hedef konuldu,Sırtlarda yine koca bir kambur..
Bakışlar yaşlı, yürekler gamlı..Köküne kazıntı yeminler edildi türbanının..Örümcekler üşüştü..
Bu hedefi gerçekleştirmek de büyük bir düştü..

İmam hatipler kapatılmaktan da beter edildi..Katsayı engeli türban yasağının beton haliydi..
İkinci sınıf, üçüncü gettonun erkek evlatları,Öss marifetiyle adeta hadım edilmek,
Geleceği elinden alınmak isteniyordu..Bu millet bir kambur daha yüklendi
Ve gözleri biraz da kısıldı..Bakışları biraz daha yere..Hedefler konuldu hep, hedefler..

Hedefler bir değil, bin değil..Her zorlukta üste , hep üste..
Altta kalanın canı çıksın,zalim hedefler..Zalim ki ne zalim hedefler..
Birçok münevveri yolundan eden hedefler..Koskoca cihanda barışı sağlayan bir milletin
Zillet halini ifşa eden hedefler..Asıl hedefinden uzak kalan
Büyük rüyalardan küçük hayallere zorlanan , Acizliği yüzüne vurulan insanımıza
Reva görülen hedefler..

Hedefler.. bir bir gerçekleşen hedefler..Neticesi ; içi boş bir idealin teneke yankısı..
Ezan hedefi gerçekleştirildi,hamd olsun..Sonra?
Haftalık dizi saatinde dizi terk edilip ezana icabet edildi mi?
Cuma vakti gelip çattığında dükkanlar kapatıldı mı?
Hiç değilse yüksek sesle müzik dinlenirken ses kapatıldı mı..
Şöyle sindirilesi bir dinleme yapıldı mı saksılı pencerelerde..
Ezan okunurken ablalarımız beyaz tülbentlerini takıp
Evde seccadelerinde beklediler mi…Ezanın yokluğu hiç düşünüldü mü?
Varlık içinde yokluğu hiç düşündük mü?

Kitabın okunması hususunda koyulan hedefe noldu peki?Gerçekleştirildi..hamd olsun..
Peki sonra?Kaçımız günlük okumamızı yapıyoruz
Kaçımız tefsir okuyoruz..Çağdaş sorunlara cevap bulmaya çalışıyoruz
Kaçımız O’na dokunmak için temiz olmaya çabalıyoruz..
Duvarlarımız bizden daha mı layık ki,duvarlarımızda asılı tutuyoruz..
Yada raflarımız..

Bir de türban hedefi vardı değil mi?Mutlaka serbest olmalıydı..Ne oldu peki o hedefe?
Gerçekleştirildi..hamd olsun..Ya sonra?Asıl anlamı tesettür olan ve ona izafe edilen türban..
Yasaklandığı zaman ile şimdiki zamana bir baksa insan,Neler görür, neler..
Füze kafalı kadınlar..Deve hörgücü türbanlar..Rüyada görsen korkulası kafalar..
Kare,dikdörtgen,yamuk..Geometrik kafalar..
Yüz metreden karşıt cinsin değil hemcinsinin bile dikkatini celbeden
Bol makyajlı ve bir o kadar yağlı suratlar,Aksesuar anlamlı türbanlar..
Saçı kapatmanın ötesine gidemeyen,Saçı açıklardan daha çok bakılası türbanlar..
Hani nerde o okul önünde kızının türbanı için nöbet tutan babalar
Nerde hani o manayı korumak için okulundan kovulan ablalar
Hani nerde o slogandan bu slogana koşan konuşmacılar..
Türban ölmüş, cenazesini kaldıran yok…Tesettürün cesedi kokuşmuş, lafını eden yok..

Zaferler kazandık, çok zaferler kazandık..Ama niye kazanmamız gerektiğini unuttuk..
Nasr Suresinin manasına uzak tutulduk..Zaferden sonra, “hemen” Rabbimizi tesbih etmedik
O’nu anmadık, içimizi O’nunla doldurmadık..Zulüm altındayken çelikleştik
Zaferden sonra hemen eğikleştik..Zaferle gelen lütfa şükretmedik
Yani gece namazlarında ağlayarak o hedefe yürürken, Hedefe ulaşınca gece namazlarını terk ettik..
Önce gözyaşlarımızı , sonra namazlarımızı terk ettik..
Artık O büyük Rabbe mi ihtiyacımız kalmamıştı da terk ettik..
Aslında biz secdeyi değil O’nu terk ettik..O’nu terk edince, terk mi etti bizi şanlı kılan imanımız..
Korkağın teki olduk..Birer seküler konum muhafazakarı olduk..
Kimimiz ihaleci,kimimiz koltukçu,kimimiz sandalyeci oldu..

“Fesebbih bihamdi Rabbike vestağfirh” İkazına uymamanın sonucuna şahit olduk..
Unuttuk.. zaferleri taçlandıran imanımızı incittik..
Biz unutunca cihanşümul hedeflerimiz de bizi unuttu..Minik minik hedeflerle oyalandık..
Mahalle maçları galibiyetlerine sevindikBüyük lig maçlarından uzak kaldık..

Şimdi çocuklarımız..Elimizden kayıp gitmeye meyyal çocuklarımız.. Şimdiden büyük hedefler kurmalı
Ve biz onların yel değirmenine rüzgar olmalıyız..