Çevrende herkes şaşırsa,
Bunu da senden bilse,
Sen aklı başında kalabilirsen eğer,
Herkes senden kuşku duyarken hem kuşkuya yer bırakır,
Hem kendine güvenirsen eğer,
Bekleyebilirsen usanmadan,
Yalanla karşılık vermezsen yalana,
Kendini evliya sanmadan
Kin tutmayabilirsen kin tutana,
Düşlere kapılmadan düş kurabilir,
Yolunu saptırmadan düşünebilirsen eğer,
Ne kazandım diye sevinir, ne yıkıldım diye yerinir,
İkisine de vermeyebilirsen değer,
Söylediğin gerçeği eğip büken düzenbaz,
Kandırabilir diye safları, dert edinmezsen,
Ömür verdiğin işler bozulsa da yılmaz,
Koyulabilirsen işe yeniden,
Döküp ortaya varını yoğunu,
Bir yazı turada yitirsen bile
Yitirdiklerini dolamaksızın dile
Baştan tutabilirsen yolunu
Yüreğine, sinirine dayan diyecek
Direncinden başka bir şeyin kalmasa da,
Herkesin bırakıp gittiği noktada,
Sen dayanabilirsen tek.
Herkesle düşüp kalkar erdemli kalabilirsen,
Unutmayabilirsen halkı, krallarla gezerken
Dost da düşman da incitmezse seni
Ne küçümser ne büyültürsen çevreni
Her saatin her dakikasına
Emeğini katarsan hakçasına
Her şeyi ile dünya önüne serilir
Üstelik oğlum, adam oldun demektir...

Rudyard Klipling

Ölüm

Anlatacaktım ölümlerini bir sonbahar eşliğinde
Bir kış güneşliğinde
Fakat baktım bu ölüm değil diriliştir
Tabiatı aşan bir bildiriştir
Ne güz ne sarı renk bu göçü anlatır.
Bu kan rengi bu kıpkızıl öçü anlatır.
Görünüşte kırmızı gerçekte yeşil
Görünüşte öç hakikatte değil .
Faninin sonsuzla barışması
Affın mağfiretle yarışması
Yaprağın düşüşü değil bu toprağa
Bir yıldırım çarpışıdır dağa
Sonbahar değil ilkbahardır.
Ölümden sonra ölümsüz hayat vardır .
Bulutlar açılır güneş çıkar.
Yağmur taneleri inci tanelerine dönüşür
Deniz çalkanır saçar ortaya hazinesini

Anladım onlar ölmediler
Ölüm adına
Ölüm maskesini takınarak
Dönüştüler bir ışığa

Sezai Karakoç

.