Son yüz yılda İslam toplumlarının hikayesini konu alan yazı dizimizin üçüncüsü ile karşınızdayız.
Daha önceki yazımda son yüzyılda olan bitenin yol açtığı sonuçları beş madde de ele almıştık. Şimdi bu sebeplerin somut sonuçlarını örnekler üzerinden tartışalım.
Örneğin o sebepler arasında son yüzyılda İslam dünyasında kurulan iktidarların özgün bir siyasi paradigma yaratamaması, bilakis sömürgecilerin siyasi ve kültürel ideallerine paralel düşen yönetimler kurmasını önemli bir sebep olarak saymıştık.
Bu duruma üç önemli örnek verebiliriz.
1-Şah Rıza Pehlevi’ninİranı
2-Mustafa Kemali’inTürkiyesi
3-Habib Burgiba’nın Tunus’u
Bu üç kurucu liderin ortak özelliği batıcı ve toplumu devlet’in elindeki araçlarla batılılaştırmak istemesidir. Batı Medeniyetine karşı yenilen İslam dünyasının ancak batılılaşarak kurtulabileceğini düşünmüşlerdir. Bu düşünce ve inançlarından kaynaklanan ve devlet organları eliyle siyasi, ekonomik, kültürel tüm alanlarda toplumun çağdaşlaştırılması-batılılaştırılması çabası kesintisiz bir program olarak sürdürülmüştür.
Söz konusu ülkelerde yürütülen bu siyasi,ekonomik,kültürel programlar ın gözlenen sonuçları ise şunlar olmuştur.
1-toplumsal katılımın sağlanamadığı ve elit bir çekirdek kadronun ülke ve toplumun kaderi hakkında söz sahibi olması. Bunun sonucu olarak ta toplumun devletle arasına mesafe koyması, devlete küsmesi
2-Toplumsal katılım sağlanmadığı, reform ve değişim programlarına toplumun günülü katılımı sağlanamadığı için programların hayata geçmemesi, hatta zecri tedbirlerle bu programların uygulandığı hallerde ortaya çıkan toplumsal direnç ve direniş…Bunun sonucunda peş peşe gelen askeri darbeler…
3-Yenilgi sonrası var olan travmatik psikolojiye, geniş halk kitlelerinin yaşadığı devlet korkusu.
4-yürütülen ekonomik sonsyal,siyasal,kültürel ve ekonomik programların beklenen zaman ve beklenen ölçüde sonuçlar vermemesinin yarattığı hayal kırıklıkları.
Son yüzyılda adını verdiğimiz ve her bakımdan İslam dünyasının önemli üç ülkesine başka eklemelerde yapmak mümkün. Ama sonuç itibarıyla yüzyılın sonunda bu ülkelerde çözülememiş sayısız sorun büyüyerek devam etmiştir. Bitmeyen sorunlar geniş kitlelerdeki rahatsızlıkları arttırmıştır. Böylece dinmeyen kitlesel olayların ardı arkası kesilmemiştir.
İstikrarsızlığın bir türü olan toplumsal hareketlilikler zaten iyi gitmeyen işleri büsbütün kötüleştirmiştir.
Önümüzdeki hafta yüzyılın hikayesine başka örneklerden devam edeceğiz. Saygılarımla…