İYİ Parti’de üst düzey istifa! İYİ Parti’de üst düzey istifa!
İnegöl İşletme Fakültesinde konferans veren Profesör Doktor Nazif Gürdoğan Konferans sonrası Oylatta konakladıktan sonra Pazar günü İnegölde İlim Yayma Yurdu’nu ziyaret etti. Ziyaret sonrası İnegöl Online ekibine özel açıklamalarda bulundu.

İNEGÖL’ÜN GÜÇLÜ SANAYİSİ VAR

İnegölün önemli bir sanayi bölgesi olduğunu ifade eden Gürdoğan İnegöle gelişimin sebebi Profesör Doktor İbrahim Canbolat davetlisi olarak Uludağ Üniversitesi İnegöl İşletme Fakültesine bir konferansa geldim. Konferansın konusu İnegölde girişimcilik kültürü. Girişim ve girişimcilik söz konusu olduğu zaman İnegöl ayrı bir yerde İnegöl Türkiyenin göç veren şehri değil göç alan şehri, mobilyanın merkezidir, köftenin merkezidir. İnegölün çok güçlü sanayisi var Bursa Türkiyenin ağır sanayi bölgesidir diyebiliriz diye konuştu.

İNEGÖL MOBİLYANIN MERKEZİDİR

İnegöldeki mobilya üretimine dikkat çeken Nazif Gürdoğan İnegöl mobilyanın merkezidir, İnegölde binlerce mobilya üretimi var. Çilek Mobilya hatırı sayılan bir kurumdur. Çilek Mobilya Bursaya giderek Bursa markası olmuştur. İstanbula giderek Türkiyenin markası olmuştur. Avrupaya açılarak Avrupa markası olmuştur. Çilek önümüzdeki günlerde Amerikaya açılarak bir dünya markası olacaktır, o yüzden mobilya Bursa için İnegöl için önemlidir Çilek Mobilyayı Ahmet güleç izliyor Saloni izliyor. Onlar önümüzdeki yıllarda Türkiyenin mobilya sektörünün öncü kuruluşları olacaktır. Değişen dönüşen bir dünya var, dünyada orduların dönemi kapandı bunun yerine ekonomisi güçlü olan ülkeler geçti, kuruluşlar geçti savaş alanlarının yerine pazarlar geçti. İnegöl mobilyacıları dünyanın gittiği her ülkesine Türkiyenin kültürünü kökenini değerlerini Türkiyenin teknolojisini taşıdı. Onlar tasarımda öncülük yapıyorlar. Önümüzdeki yıllarda da bu üç firmayı, diğer İnegöl firmaları da izleyerek bütün dünyayı açılacaktır bu yüzden İnegöl önemlidir Bursa önemlidir onlar Türkiyenin kültür değerlerini sanayisini projelerini üretimini dünyaya tanıtacak öncüleridir ve kentidir dedi.

TRTDEKİ DİZİ GERÇEĞİ YANSITMIYOR

TRTde yayınlanan ‘Yedi Güzel Adam’dizisinin gerçeği yansıtmadığını belirten Gürdoğan Yedi güzel adam değişik şekillerde yorumlandı Cahit Zarifoğlunun yedi güzel isimli şiir kitabından yola çıkarak Maveranın yedi güzel kurucu insanı yedi güzel adam olarak yorumlandı.Yedi güzel adam deyince yedi ile sınırlamak gerekir. Türk edebiyatının yedi güzel adamından biri de Sezai Karakoçtur, Necip Fazıl Kısakürekde Türkiyenin yedi güzel adamın biridir o dizide de her ne kadar yedi güzel adam dizisi olsa da Türk edebiyatının öncüsü olan büyük edebiyatçılar bulunmaktadır. Birebir Mavera Dergisini birebir Edebiyat Dergisini birebir Diriliş Dergisini birebir Büyük Doğu Dergisini anlatmıyor. Arada kurmaca çok fazla yer var o yüzden de Rasim Ozan Oran, Nuri Pakdil ben her ne kadar yedi güzel adam dizisindeki bütün o içeriğe katılmıyoruz. O içerik birebir bizi anlatmıyor ama o yedi güzel adam dizisinde minnettarız. Dizi hazırlayan arkadaşlara o dizinin danışmanlığını yapan Erdem Beyazıtın kızı Sevda hanıma bu dizinin senaristi Ahmet Tezcana ben buradan da teşekkür ediyorum. Kendileri önemli görevler yaptılar. Her ne kadar bu dizi yedi güzel adam diye bilinen mavera kurucularından görüşlerini birebir yansıtmıyor ise de onların isimlerini tekrardan gündeme getirdiler aramızda bulunan Recep Garip değerli şairimiz,yazarımız,ressam arkadaşımız ile yedi güzel adam adı altında kitap çıkardı şeklinde konuştu.

YEDİ GÜZEL ADAM OLARAK SINIRLAMAMAK GEREKİR

Güzel insanları sayı ile sınırlanmaması gerektiğini ifade eden Gürdoğan Aslında yedi güzel adam genel bir tanımlamayı çerçeveyi belirliyor o çerçeve içine Yahya Kemalde alınır Mehmet Akifde alınır Necip Fazılda alınır bu dizideki arkadaşlarda böyle düşünmüşler bu dizi önemlidir çünkü edebiyatı sanatı gündeme taşıdı. dedi.

BİZ GENÇLERİ SEVİYORUZ

Türk gençliğinin durumu sorusuna cevap veren Nazif Gürdoğan, şunları söyledi: Biz gençleri seviyoruz Necip Fazılın dediği gibi biz gençlere güveniyoruz. Ben böyle düşünüyorum Necip Fazıl zindandan Mehmete mektubunun sonunda şöyle der Mehmedim, sevinin, başlar yüksekte Ölsek de sevinin, eve dönsek de Sanma bu tekerlek kalır tümsekte Yarın, elbet bizim, elbet bizimdir Gün doğmuş, gün batmış, ebed bizimdir Ben doğrusu iyimserim gençlere güveniyorum onların arasından çok değerli insanlar çıkacaktır. Bizim kültürümüz karamsarlık kültürü değildir biz maveranın yedi kurucusu olarak Rasim Özen Ören Erdem, Beyazıd Cahit Zarifoğlu, Alaaddin Özden Ören, Akif İnan, Bahri Zengin, Hasan Seyit Tanoğlu ve ben Nazif Gürdoğan mavera dergisinde hiç bir zaman karamsarlık kötümserlik ümitsizlik fırtınaları estirmedik sürekli kötü bulutları dağıttık