Aile Hayatını Güçlendirme Çalışma Grubu Üyesi Abdulvasih Duran, yaz aylarının genellikle düğünlerin çoğaldığı aylar olduğuna dikkat çekerek; "Yüce Allah"tan bütün evli ve evlenecek kardeşlerimize mutluluklar dileriz. Bildiğiniz gibi düğün yapmak tatlı bir uğraştır, bazı zorlukları vardır. Fakat bunun da ötesinde bence evlenmek zor olsa da evliliği sürdürmek daha büyük bir fedakârlık gerektirir. Onun için bu konuda büyüklerin tavsiye ve nasihatlarını dinlemek ve onlara kulak vermenin faydalı olacağına inanıyorum. Unutmayın "büyüklerin sözleri sözlerin büyüğüdür" ifadelerini kullandı.
KIZA ANNESİNİN NASİHATİ
Bir annenin kızına nasihatleriyle açıklamasını sürdüren Duran; "İşte büyüklerimizden değerli bir annenin kızına yaptığı birkaç nasihatle başlayalım: Kızım! Evlenmek sadece maddi geçim için olsaydı şunu bil ki maddi durumumuz iyi olduğu için seni kesinlikle evlendirmezdim Ama evlilik insan neslinin devamı için ilahi bir kanundur. Şu ölçülere dikkat edersen hem sen mutlu olursun hem de evliliğin huzurlu olur: Haline her zaman razı ol. Kocan yiyecek ve giyeceklerden ne getirmeye gücü yetiyorsa kabul et. Zira kalp huzurunun ilk maddesi kanaattır. Kocanla isyankar şekilde konuşma itaatkar bir şekilde konuş. Çünkü karşılıklı rızadan Allah"ta razı olur. Eşinin göreceği yerlere özellikle önem ver. Dağınıklık ve çirkinlik gözüne ilişmesin. Kokusu olan yerleri temiz tut. Burnuna kötü kokular gitmesin. Yemek saatini iyi tespit et. İstediği anda hemen hazır olsun"
SIRRINI KİMSEYE SÖYLEME
"Uyuyacağı saati geciktirme. Zira açlık insanı huysuzlaştırır, uykusuzluk asabileştirir. Kocanın eşyasını muhafaza et, çünkü bu ona değer vermektir. Eşinin akraba ve yakınlarına hürmet et. Unutma onlara hürmet kocana hürmettir. Eşinin sırrını kimseye söyleme, eğer söylersen aranızdaki güven ve itimat kaybolur. Dinimize aykırı olmadığı sürece isteklerine karşı gelme. O kederliyken sen neşeli olma. Aksine onu sevmemen ve dertlerine ortak olmaman demektir" ifadelerine yer verdi.
ERKEĞE NASİHATLER
Duran, büyüklerin erkeklere yaptığı nasihatlerden bazılarını da paylaştı: "Yuvanıza sadık bir koca, şefkatli bir aile reisi olun. Hanımınızla ilk günkü gibi ilgilenin. Evininize neşe ve sevinç getirin. Sıkıntılı olsanız bile bunu yansıtmayın, neşeli görünün. Eşinize karşı cömert olun unutmayın sevgili Peygamberimiz(sav) şöyle buyuruyor. Kişinin ev için yaptığı harcamalar(nafaka) sadaka gibidir(sevap kazandıracaktır)". Hanımlar değer verilmekten mutlu olurlar. Eşinizin güzel yönlerini anlatın ki sevinsinler. Dertleri ve sevinçleri paylaşmada bir arkadaş gibi olun. Başkasının yanında eşinizi küçümsemeyin. Giydiği yeni aldığı eşyaları fark edin ve ona iltifat edin. Eşinizi sevdiğinizi söyleyin. Çünkü Resulullah(sav):"Birini sevdiğiniz zaman ona sevdiğinizi söyleyin" buyurmaktadır"
ÖZÜR DİLEMEK İNSANI YÜCELTİR
"Hatalı olduğunuzda özür dilemekten çekinmeyin. Zira özür dilemek insanı yüceltir. Ara sıra hediyeler alın, sürprizler yapın. Hanımızın size verilmiş Allah"ın bir emaneti olduğunu unutmayın. Çünkü o annesini, babasını kardeşlerini bırakmış size gelmiştir. Onu üzmeyin. Cennetin annelerin ayakları altında olduğunu unutmayın. İyi davranın ki Allah size de cenneti nasip etsin. Eşinizin bir huyunu beğenmezseniz bile mutlaka beğeneceğiniz başka huyları vardır.(Sahi siz kendi huylarınızın tümünü beğeniyor musunuz") Unutmayın gülün hatırı için dikenlerine de katlanıyoruz. Hanımınızın evinize ve çocuklarınıza sahiplik yaptığını, onları koruduğunu unutmayın. Akşam evinize gelirken uzaktan evinizin ışığını görüyorsunuz. Unutmayın eşiniz olmazsa ışığınız da yanmayacaktır, eşiniz sizin ışığınızdır"
FARKLILIKLARA TAHAMMÜL EDİN
Abdülvasih Duran, âlimlerin her iki tarafa da yaptığı ortak tavsiyelerle açıklamasını bitirdi: "İnsan küçük bir kâinattır. Nasıl ki dünyanın gecesi, gündüzü, yazı, kışı, ilkbaharı ve sonbaharı varsa insanında sevinçli, sıkıntılı, ümitli ve ümitsizliğe kapıldığı zamanları vardır. Böyle durumlarda eşlerin birbirlerine anlayış göstermeleri gerekir. O anda eşinin kış mevsimine denk gelmiş soğuk karşılanmış olabilirsin. Başka bir zaman eşinin gecesine denk gelmiş bir ışık ve bir ümit görmeyebilirsin. Ama unutma ki eşinin baharı ve gündüzü de olacaktır. O zamanları bekle. Kadın ve erkek iki ayrı aileden geldikleri için farklı kültürleri olacaktır. Eşler birbirinin farklılıklarına tahammül etmelidirler"
BEKÂRLIK ALIŞKANLIKLARINI SÜRDÜRMEYİN
"Mimar Sinan"a sormuşlar: "Ey Koca Sinan! Şu binaları nasıl yaptın" Mimar Sinan şöyle cevap vermiş: "Ben bir şey yapmadım sadece taşların fazlalıklarını aldım, taşları birbirine uyumlu hale getirdim". Bizler de eski bekârlık alışkanlıklarımızı sürdürmeye çalışmayalım. Yeni hayata göre kendimizi düzenlemeye çalışalım. Yüce Allah Kur"an"ı Kerim de eşleri ne güzel tarif ediyor: "Onlar sizin için bir elbise, siz de onlar için bir elbisesiniz"(Bakara,187). Çünkü iyi bir elbise, insanı soğuktan, sıcaktan, dış darbelerden, mikrop kapmadan korur, çünkü iyi bir elbise insanın hayasını, iffet ve namusunu korur. Evliler de birbirlerini burada anlatılanlar gibi maddi ve manevi tehlikelerden korumalıdırlar. Tecrübeli şoför nerede nasıl hız yapacağını ve nerede fren yapacağını bilendir. İyi eşler de tartışmalarında nerede frene basacaklarını iyi bilmelidirler. Taraflardan biri ateş gibi olduğu zaman diğeri su gibi olmalıdır ki ev yanmasın. İkisi de ateş olursa hem evi hem de evliliği yakarlar"
İKİ CENNETİ DE KAZANMAYA ÇALIŞALIM
"Bildiğiniz gibi matematikte 4 işlem vardır: Toplama, çıkartma, bölme ve çarpma. Gelin hayatımızı buna göre düzenleyelim. Ümitleri, sevinçleri toplayalım, artsın. Kötülükleri, düşmanlıkları hayatımızdan çıkartalım, sıfırlansın. Üzüntüleri, kırgınlıkları bölelim, küçülsün. Sevgiyi sevgiyle çarpalım, çoğalsın. Kur"an"ı Kerimde Yüce Rabbimiz Rahman suresi 46.Ayette: "Rabbinin huzurunda durmaktan korkan kimselere iki cennet vardır" buyuruyor. Alimlerimiz bu cennetlerden birinin ahretteki cennet olduğunu diğer cennetin ise mutlu bir aile olduğunu söylerler. Gerçekten de mutlu bir aile dünyadaki cennet değil midir" Unutmayın: Mutlu aile cennetinde ancak ahirette ki cennet kazanılabilir. Geliniz iki cenneti de kazanmaya çalışalım. Ne dersiniz""
