Hutbede, Hz. Muhammed'in bu davranışıyla yaşamın en önemli kararı olan nikahta da kadının görüşüne başvurulup rızasının alınmasına işaret ettiği vurgulanırken, şu rivayet paylaşıldı:

Genç bir kız, Peygamberimiz (s.a.s)'in yanına geldi ve 'Ya Resulallah! İstemediğim halde babam beni kardeşinin oğlu ile evlendirmeyi düşünüyor.' diyerek serzenişte bulundu. Rahmet Elçisi, derhal kızın babasını çağırttı. Zira olayı bir kez de babadan dinlemek ve şayet fikri sorulmadan evlendirilmek isteniyorsa kıza tercih hakkı tanımak istemişti. Bu durum karşısında kendini güvende hisseden genç kız, "Ey Allah'ın Resulü! Nikah konusunda kadınların da söz hakkının olup olmadığını öğrenmek istediğim için size müracaat ettim." dedi.

"Peygamberimiz (s.a.s), bu davranışıyla hayatının en önemli kararı olan nikahta da kadının görüşüne başvurulup rızasının alınmasına işaret etmişti. Nitekim O, 'Rızaları olmadan kızlarınızı evlendirmeyin!' buyurmuştu. Ve bu olay, onun nezdinde kadının yeri, onuru ve değerini gösteren örneklerden sadece biriydi." denildi.

MUTLU BİR AİLE OLMALI

İslam dininin sağlıklı bir evliliğe ve mutlu bir aile kurmaya büyük önem verdiği kaydedilerek şöyle devam edildi;

"Yüce dinimiz İslam, sağlıklı bir evliliğe ve mutlu bir aile kurmaya büyük önem atfetmiştir. Peygamberimiz (s.a.s), nikaha derin bir anlam ve yüce bir ruh kazandırmıştır. Zira inancımızda nikah, ağır bir misaktır; vebali büyük bir sözleşmedir. Nikah, Yüce Allah'ın adını şahit tutarak eşlerin bir ömrü paylaşmak üzere birbirlerine verdikleri sözdür. Nikah, kadın ve erkeğin, gönül rızası ve hür iradeleriyle beraberce yüklendikleri ahlaki ve hukuki bir sorumluluktur."

"Kültür ve geleneğimizde evlilik, sadece iki insanı aynı çatı altında buluşturmak değildir. Bilakis evlilik, toplumu ve nesilleri korumak amacıyla atılan sağlam bir temeldir. Aile olmak, sevgi ve saygıyla, şefkat ve merhametle, ilgi ve hassasiyetle hayatı paylaşmaktır. Aile olmak, dünyanın türlü meşakkatlerini beraberce göğüslemektir."

AİLE BİRLİKTE YAŞAMAKTIR

Cuma günü oruç tutulur mu? Cuma günü oruç tutulur mu?

"Sevinci ve kederi, varlığı ve yokluğu birlikte yaşamaktır. Aile olmak, iyi günde, kötü günde vefakarlık ve fedakarlıkla bir bütünü tamamlamaktır. Bizler, ailelerimizin dünyadaki cennetimiz olmasını arzu ederiz. Bizler, hayatı daha anlamlı ve bereketli kılan evliliğe anne ve babalarımızın, akraba ve komşularımızın, kardeşlerimiz ve sevdiklerimizin huzurunda adım atarız."

"Rabbimizin adını anarak bir ömür devam etmesi niyetiyle başladığımız birlikteliğimize insanları da şahit tutarız. Ve bizler, sıcacık yuvalarımızın temelini atarken evlenecek çiftlerin ehliyetini, karşılıklı rızasını, sevgisini ve sadakatini esas alırız. Zira evlilik, tek taraflı bir menfaat ilişkisi değildir. Aksine evlilik, kadın olsun erkek olsun eşlerin istikballerine beraberce karar vermeleridir."

"Bir başkasının iradesini esir alma, onun üzerinde mülkiyet iddiasında bulunma ve geleceğini belirleme hakkı ve yetkisi hiç kimsede yoktur. Canların yegane sahibi Allah'tır. Ve Peygamberimizin dilinde eşler birbirine emanettir. Bütün bunlara rağmen, zaman zaman doğru ile yanlışı, iyi ile kötüyü ayırt edebilme yetisine sahip olmayan çocuk yaştaki kızlarımız evlendirilebilmektedir. Hatta cehalet ve sorumsuzluktan kaynaklanan bu yanlış algı ve uygulamalar, kimilerince dine dayandırılmaya çalışılmaktadır."

EVLİLİK BİLİNÇ VE SORUMLULUK İSTER

Evliliğin bilinç ve sorumluluk gerektirdiğine dikkat çekilen hutbede şu ifadelere yer verildi;

"Dinimizde ise sorumluluk, ceza ve mükafat konusunda irade hürriyeti esastır. İnsanın, onuruna uygun bir şekilde hayatını sürdürme hakkını gasp etmek ve özellikle çocukları türlü istismarlara maruz bırakmak dinimizde asla caiz değildir. Kendine, Rabbine ve çevresine karşı henüz sorumluluk bilincinde olmayan bir çocuğun evliliğe zorlanmasının dini ve ilmi hiçbir meşruiyeti, hiçbir temeli yoktur."

"Yuva kurmanın, eş ve anne olmanın anlamını idrak etme rüştüne erişmemiş bir kızın evlendirilmeye çalışılması asla kabul edilemez bir durumdur. Gerek dinimizin ilkeleri, gerekse Peygamberimiz (s.a.s)'in sünneti doğrultusunda ailede kalıcı huzur ve mutluluğu sağlamak adına evlilikte her iki tarafın da hakları gözetilmelidir. Peygamberimiz (s.a.s) de şöyle buyuruyor; 'Evleneceğiniz eş konusunda seçici davranın, denginizle evlenin. Kızlarınızı da emsalleriyle evlendirin."