Beşinci Mevsim Kültür Sanat Merkezinde düzenlenen Şeb-i Arus programına ilçe halkının ilgisi de yoğun oldu. Tasavvuf Korosu Konseri ve araştırmacı-yazar Sinan Yağmur'un söyleşi bölümü olarak iki ayrı bölümden oluşan programı; Kaymakam Ali Akça, Belediye Başkanı Alper Taban, AK Parti İlçe Başkanı Mustafa Ersan ve yönetim kurulu üyeleri de takip etti.

TASAVVUF KONSERİYLE BAŞLADI

Programın ilk bölümünde, şef Cem Taşkıner yönetimindeki İnegöl Belediyesi Tasavvuf Müziği Korosu sahne aldı. Koro ve solo eserlerin seslendirildiği Tasavvuf Korosu Konseri, dinleyicilerden tam not aldı. Konser sırasında sema gösterileri de gerçekleştirildi.

Sadaka dediğin böyle olur, 600 kişinin elektrik borcunu ödedi Sadaka dediğin böyle olur, 600 kişinin elektrik borcunu ödedi

SİNAN YAĞMUR İNEGÖLLÜLERLE BULUŞTU

Programın ikinci bölümünde ise araştırmacı-yazar Sinan Yağmur sahneyi devraldı. Yağmur, şiirle başladığı söyleşide Şems-i Tebrizi ve Mevlana Celalettin-i Rumi'yi anlattı. Kısa hikayeler ile Şems-i Tebrizi ve Mevlana'nın hayatından kesitler sunan Yağmur, Şeb-i Arus'a ilişkin de bilgiler verdi.

NİMETLERİN EN GÜZEL BAKANI GÖNÜLDÜR

Konuşmasında gönül vurgusu yapan Sinan Yağmur;

"Şeb-i Arus'u 2017 yılına, günümüze getirelim. Şeb-i Arus bizim için ne ifade eder? Bizim için ifade ettikleri şudur; Ey insan, gönlünden öldürülmesi gerekenleri öldürmezsen nefsin, şirret, mutsuzluk veya hayatını dar edenler seni öldürecek. Şeb-i Arus ile önce bir gönlüne gir. Çünkü sen gönülsün. Ne etsin, ne kemiksin, ne cansın. Allah'ın her kula bağımsız olarak verdiği tek nimet gönüldür.

Neden? Çünkü gönlün dışındaki her nimette bir ortağın vardır, hissesi olanlar vardır. Ama bir tek yerde ortağın yoktur, sana kimse karışamaz. Allah'la senin arandaki yolda odur. O yüzden imanın, aşkın kapısı da gönüldür. Gönülden iman etmedikçe, gönülden Allan demedikçe, gönülden aşk demedikçe aşıkta mümin de olamazsınız. Dolayısıyla gönül, ilahi rahmet kapısına açılan tek kapıdır.

Birisine şunu diyemezsiniz; benim için şunu sev. Zorla sevdiremezsiniz. Gönlü varsa sever. Çünkü nimetlerin en güzel bakanı gönüldür. Şeb-i Arus; gönül insanlarını, gönül dostlarını anlayacaksanız gönülden anlayın diyor. Şeb-i Arus; bir tarafı hasret, bir tarafı da vuslat olan bizim iki yolumuz. Ömür dediğimiz, hayat dediğimiz, kader dediğimiz her şeyin başı da sonu da Şeb-i Arus gibidir.

Hangimizin hasret çektiği yok. Peki, hasretin sonunda ne var? Vuslat. Yani kavuşma. Doğum bir hasret, ölüm de bir vuslat. Aşk bir hasret, ayrılık o hasretin sancılarının parçaları, Aşk-ı Ekber de yani en büyük aşk olan Allah'a kavuşmak da vuslat" dedi.

KİMSE OLMADAN ÖLEMEZ

Kulun bir olma vakti bir de ölme vakti olduğuna vurgu yapan Sinan Yağmur, "Mevlana diyor ki; bir kulun bir olma vakti vardır, bir de ölme vakti vardır. Olmadan ölemezsin. Olmak; ermek, olgunluk, kemaliyet ve kendini bulmak. Buna vardıktan sonra zaten ölürsün" ifadelerinde bulundu.

BİR TARAF GÖNÜL EHLİDİR, BİR TARAF KÖMÜR EHLİ

Sinan Yağmur, gönül insanlarının; bizim üzüldüğümüz veyahut bizim çok büyük amaç olarak gördüğümüz birçok şeyi öldürdüğünü belirterek sürdürdüğü konuşmasında, şu ifadelere yer verdi:

"Bizi üzen şeyler, bizi ağlatan şeyler onları ağlatmaz. Bizi heyecanlandıran şeyler onları heyecanlandırmaz. Aynı ölü hücre gibidirler. O nedenle gönül insanları, toplumun belli kesimleri tarafından garip, mecnun, meczup, değişik algılanır. Çünkü bir taraf gönül ehlidir bir taraf kömür ehlidir."

ÖLÜM YOK OLUŞ DEĞİL, OLMA VAKTİ

"Ey ölüm geldi diye üzülen, ey vuslatın güzelliğinin tadını kaçıran, sen ölümden de güzelsin. Sen binlerce kez doğdun ve öldün. Senin her gece uykun zaten bir ölümdü. Ölüm yok oluş değil, ölüm olma vakti. Bu olma nedir hocam diyebilirsiniz. Bu olma, bir meyvenin olması veya belli bir yaşa erme değildir. Olmanın anatomiyle, yaşla alakası yoktur.

Olmanın yaşadıklarınızla alakası vardır. 35-40 yaşlarında bir bey görürsünüz, yaptıklarını çocuk yapmaz. Ama bazı çocuklar ve gençler tanırsınız, 14 yaşındadır ama 40 yaşında gibidir. Onu içinde yaşadıkları o hale getirmiştir. İnsanların iki doğumu vardır; bir göbek doğumu annedendir, ikincisi de gönül doğumu yarenden, kıymetliden, dostunuzdandır. Mevlana Şems'te doğdu. İşin tuhafı, Şems Mevlana'da öldü.

Herkes birbirinden doğar ya da ölür. 2017 yılına olmayı uyarlarsanız; hepimiz günlük hayatımızda bazı şeyler yaşarız. Bu yaşadıklarımızda acaba bir olgunluk mu çıkardık yoksa bir dolmayı doldurur gibi bir şeyler mi çıkardık. Odun köz ister, un öz ister, insan söz ister. Sözün de kaynağı gönüldür, dosttur, olmaya doğru gitmektir."

Sinan Yağmur'un söyleşisinin ardından Belediye Başkanı Alper Taban'da sahneye çıkarak salondakilere hitaben kısa bir konuşma yaptı. Taban;

"Bugün Hz. Mevlana'yı anmak, anlamak ve gerçekten anlamlandırmak adına burada toplandık. Hepiniz buna gönül vermişsiniz. Herkese çok teşekkür ediyorum. Güzel bir tasavvuf korosu konserimiz de oldu. Ben kendilerine de teşekkür ediyorum. Sinan Bey de ne zaman çağırsak koşup geliyorlar. Kendilerine de teşekkür ediyorum" dedi.

Konuşmanın ardından Kaymakam Ali Akça sahneye davet edilerek, Sinan Yağmur'a günün anısına üzerinde İnegöl'ün değerlerinin yer aldığı çini takdim etti.